Konuşması , yürümesi mi?
Okul çağına gelmesi , boyunun uzaması mı?
Sakal traşına başlaması mı?
Meğer hiç biri değilmiş.
Bu gün Hilmi için hastanedeyiz. Babası koridorda onu sandalyesi ile gezdirirken , ben poliklinik önünde bekliyorum . 7 -8 Yaşlarında bir kız çocuğu annesine korkulu gözlerle sesleniyor
'Anne anne şu adama bak '.
Çocuğun gösterdiği yöne baktım ki Hilmi mi gösteriyor . Daha önceleri ' şuna bak , çocuğa bak' diyen sesler , gözler görnüştüm . Şimdi ilk kez duyuyordum ve ben de baktım , o kız çocuğunun gözüyle . Evet tekerlekli sandalyede bir adam vardı. Meğer benim oğlum büyümüş .
..................................................
Büyümüşte askerlik yoklaması gelmişti . % 90 Engelli , özel eğitim ve bez raporu olan birine nasıl bu evrağı gönderiyorlarsa . Askerlik zamanı gelmişmiş , kutsal görevmiş , teğir zamanı geçmiş , mazeret bildirmemişiz. Evrağı gönderenlerin hiç hesap etmedikleri ; ailesi ne düşünür , onların hayalleri yok mudur ?
Zaman dönümlerinde duygusallığımın artar , artık onunla ilgili daha az hayal kurmama ,
Sinan beyin telkinleriyle ilk şoku atlattım . Artık evde espri konusu ,
Babası , Hilmi'ye
' Onbaşım , annen askere götürecekler diye ağlıyor , korkma seni göndermem ' diyor 😊
Hilmi'nin asker olarak yapabileceği tek şey
'Asker gibi dur ' deyince sırtını düzeltip başını daha dik tutması...
O zaman EN BÜYÜK ASKER BİZİM ASKER